1 Eylül 2009 Salı

03.07.2009


Nazar Etmeyin Ne Olur!

Ama olmuyor Sevgili Kaptanlarım!

Ben ne zaman güzel güzel yazıp yollasam hemen bir fırtınaya yakalanıyoruz. Yapmayın, yormayın bizi böyle :-))

Symi'den sakin bir havada demir alıp birkaç koyunu motorla gezdikten sonra Çiftlik'e doğru dümen tuttuk. Rüzgarımız 10-12 knot geniş apaz idi. Önce tüm yelkenleri basıp motor-yelken seyri yapmaya karar verdik, başka türlü varmamız biraz uzun olacaktı. Hafif dalga, ekibin uykusunu getirince Ala Burun civarında, Benhür de dahil ufak ufak yataklara dağıldılar. Ana yelkenimiz çok savrulunca kapatıp, cenoayla devam etmeye karar verdik. Kaldık havuzlukta iki Kaptan! Fakat yalnızlığımız uzun sürmedi. Sesiyle birlikte görüntüsü de rüzgarın kendini göstermeye başladı. Çatal Adalara geldiğimizde motoru kapatmış, 24-25 knot rüzgarda geniş apaz seyre geçmiştik. Kızıl Ada'ya kadar hızımız 6 knot civarındaydı.

Adaya yaklaşırken iskele kıç omuzluğumuzdaki tekne bizi yakalamıştı. Sonra yine her zamanki gibi hava şiddetleniverdi. 25 oldu 30, 30 oldu 35, 35 oldu sağanaklarda 45. "Benhür kalk hava sertleşiyor" dedim. Çok mutluydum çünkü bu sefer bağıran ben olmuştum :-)) Sersemlemiş bir halde yukarı geldi. O esnada kafayı çevirince arkamdaki teknenin "yetişen tekne" konumundan "üzerimize çıkan tekne" konumuna geldiğini fark ettim. Sancakta ada, iskelede tekne. Vay halimize! Meğer ailenin beyi havluları topluyor, hanım da dümendeymiş. Eğitimi bizden almadıkları her hallerinden belli. Biz önce hanımları eğitiyoruz, sonra beyleri :-)) Adamcağız koşup iskeleye dümen kırdı da olası bir kazayı atlatmış olduk!

Heyecan böyle bitmedi tabi ki. Birkaç dakika içerisinde şiddetli bir sağanakta bizim kız dümen dinlemedi ve iskeleye doğru bir dönüş yapıverdik. Kaptan bağırıyor "dümen dinlemiyooooor", Benhür güya iskotanın başında, ayılamamış ki daha!!! Benhür diye böğürünce ıskotayı boşlayıverdi. Tüm bunlar olurken aklımız da arkadaki teknedeydi, bizi fark edince onlar da iskeleye dümen kırmışlar. Hemen camadan vurduk tabi.
Haliyle ekip de tek tek kamaralardan havuzluğa çıkıverdi! Bu arada ekibimiz bir baba, iki çocuk (10 ve 15 yaşlarında) ve büyük olanın arkadaşı şeklinde. Hani sanmayın büyükler :-))

3-4 mil kadar hava bu şiddette devam etti. Sonra yavaş yavaş kesmeye başladı. Kestikçe biz de cenoayı büyülttük. Şu sıralar, ben bu satırları yazarken Çiftlik 2 mil ileride pruvamızda, rüzgar yine şiddetlendi. Şimdilik keyifler yerinde. Benim de kesip yanaşma hazırlıkları için yukarı çıkmam gerekiyor.
Görüntüler, Symi Adası'nın diğer koylarından alınmıştır.

Hiç yorum yok: