31 Ağustos 2009 Pazartesi

03.07.2009


Symi'den Selamlar














Symi'den Selamlar...

Cumartesi tekneye yerleşen ekibimizle Ekincik, Serçe Limanı, Bencik, Selimiye, Hisarönü derken bu akşamüzeri kaçak olarak Symi adasına giriş yaptık. Henüz yakalanmadık. Bağlandık, dolaştık, Afgan garson Celil'in ikramı soğuk kahvelerimizi içtik, çimçim karidesle ızgara ahtapotlarımızı yiyip teknemize geri döndük. Birazdan yeniden çıkıp dolaşacağız. Azimliyiz, bakalım sonumuz ne olacak!!!

Aslında niyetimiz bir şeyler atıştırıp yan koyda alargada kalmaktı. Fakat denetim-gözetim olmayınca şansımızı deneyelim, dedik. Selimiye Girit Restoran'dan öğle suları çıkıp 20 knot esen rüzgarda orsa seyirle saat 17 civarı limana girdik. Turuncu giysili "mooring man"in gösterdiği yere birkaç denemeden sonra yanaştık. Deneme diyorum çünkü önce rüzgar kafamızı savurdu, sonra da günübirlik teknelerin gazabına uğradık. Tam tornistan tutmuşken azimle arkamızdan geçmeye çalışan tekneler yüzünden yeniden manevra yapmak zorunda kaldık. Yanaşma işleminin ardından "mooring man"e ne kadar ödeme yapmamız gerektiğini sorduk, "acele yok" cevabıyla biz de koy verdik...

Adayı bugüne kadar hiç böyle boş görmemiştik. Sanırım o yüzden denetim gevşemiş. İskelemizde yabancı bir tekne, sancağımızda ise Türkler var. Çok mutluyuz, en sonunda elin adasında 3 Türk yelkenlisi ve birkaç da Türk bayraklı guletle birlikteyiz. Demek ki
bizimkiler adaları dolaşmaya çıkmış :-))

Bu yaz adalara giriş sorunsuz olacak gibi...

Bilgilerinize sunulur, bilmem anlatabildim mi :-))

Sevgilerimizle...

(Telefonum çekmediği için bu mail'i yarın adadan ayrıldıktan sonra yollayabileceğim!)










Hiç yorum yok: