15 Ağustos 2008 Cuma

5-12 Temmuz Fethiye-Göcek-Gemiler-Fethiye 1


Tekne: Bavaria 36
Mürettebat: 6 kişi
Tarih: 5-12 Temmuz 2008
Rota: Fethiye-Göcek Koyları-Gemiler-Fethiye

4 Temmuz Cuma akşamı 6 sularında 6 kişi bir araçta düştük Fethiye yollarına. Afyon'da Korel Otel'de yediğimiz açık büfe yemeğin ardından Çavdır'a kadar durmadan devam ettik. Fethiye Ece Marina'ya vardığımızda saat sabahın üçbuçuğu olmuştu bile. Hava sıcak olmasına rağmen nem oranı düşüktü.

Sabah erken kalkıp MOD Cafe'de Müftağ'ın (anahtar demekmiş) hazırladığı kahvaltıları yiyip alışverişe gittik. Deli gibi malzeme aldıktan sonra üç suları "vira bismillah" deyip marinadan ayrıldık. Fethiye Adasını (Şövalye Adası'nı) geçer geçmez yelken basıp Bedri Rahmi'ye dümen tuttuk. Keyifli başlayan orsa seyrimiz her zaman ki gibi Kızıl Ada'yı geçer geçmez rüzgarın kesilmesiyle ısınmaya başladı. Dememi bekliyorsunuz ama hiç de öyle olmadı. Ana yelkeni basarken dikkatsizliğimizden bir de baktık ki yelken yukarıda sıkışmış. Daha önce çıkanlar gergin sarmadığı için direğin içinde bolluk olmuş, o da sıkışmasına sebep olmuş. Kaldık mı öyle! Hava da esiyor 17-18.. Bumbayı iyice boşladık, döndük gerisin geriye Fethiye'ye. Marina girişinde telsizle yelkenimizin arıza sebebiyle açık olduğunu bildirip yardım talebinde bulunduk. Rüzgarı karşıdan alabilmek için iskeleye kafadan yanaştık. Hemen mandarı boşlayıp indirdik yelkeni aşağıya, çıkardık direkten ve bastık yeniden. 15 dakikada halledip bir kere daha vira bismillah dedik.

Keyifli başlayan orsa seyrimiz her zaman ki gibi Kızıl Ada'yı geçer geçmez rüzgarın kesilmesiyle ısınmaya başladı. Deja Vu !!! Bedri Rahmi'de bir güzel serinleyip patates kızartmalarımızı yedik ve tekneye geri döndük.

Ertesi gün öğle saatlerine kadar denizde oynadıktan sonra yelkene çıktık. Hava 17-18, rota Yavansu, iki yelken de tek camadanlı. Hamam önüne yaklaştıkça hava da artıyor. 22-23, 24-25, Allah ne verdiyse artık.. Olacak gibi değil.
Tek camadan da bile dümende sıkıntı çekince vurduk ikinci camadanı. Sağanaklarda oldu 27-28, 29-30. Yavansu'ya vardık varmasına da yanaşmak imkansız, hava bir türlü dinmiyor. Fakat kararlıyız, akşama mangalda kaburga! Baktık bulduk bir saçak altı, attık demiri, bağladık halatı, daldık denize, üstüne bir de çay, oooh değmeyin keyfimize. Saat 8 gibi hava kalınca aldık demiri, yanaştık iskeleye. Beyler mangal hazırlığı yaparken biz de eşlikçilerini yaptık. Kaburga üstü kuzu şişler bittikten sonra teknemize dönüp jeneratörün kapanmasını bekledik. Boş bir bekleme değildi bizimkisi. Fonda Sezen Aksu, gökte yıldızlar, suda yakamoz...

Pazartesi sabah kahvaltısından sonra rüzgar olmadığı için Ağa Limanına gidip denize girmeye karar verdik. Çok güzel bir yer bulup attık demiri. Sakin bir gündü, çok şükür. Akşamüzeri ise balık yemeğe karar verdiğimiz için Sarsala'ya geçtik. Yemekten sonra kafa fenerinin kırmızı yanıp sönen ışığını da kullanarak disco ortamı yarattık. Kah Macarena dansı, kah Elvis hareketleriyle diğer Fransız tekneleriyle kaynaşıp eğlendik. Böylece bir günü ve geceyi daha bolca eğlenerek devirmiş olduk..

Ertesi yarın.. B*k'a battığımız an !!! Bekleyiniz..

Hiç yorum yok: