30 Mart 2010 Salı

16 Mart 2010


Başlıyoruz!

Güneşli bir Göcek gününden selamlar...

Bizim kız seyirde, kanatlandı süzülüyor mavilikte. Güneş pırıl pırıl, zirveler beyaz, deniz tertemiz.

Özleyenler başladı ufak ufak limandan ayrılmaya, balıkçıların keyfi yerinde. Kalın ceketler inceldi.

Yeşilin rengi değişti; sarılarla, pembelerle bezendi. Bahar yüzünü döndü, kış sırtını.

Çalıştık, çalıştırdık, hazırladık, hazırlandık. Eksikleri gidermeye, sizlere yeniden "merhaba" demeye sabırsızlandık.

Bu yıl daha zor olsa da inancımızı arttırdık, yorgunluğumuzu attık.

Hep paylaştık, yüreğimizi açtık. İyi günümüzü, kötü günümüzü hiç saklamadık. Sizleri bizden bildik.

Bekliyoruz...
Başlıyoruz...
Sizlerle süzülmeye, daha güzel günler geçirmeye...

Eski/yeni tüm denizcileri, denizci adaylarını, bekliyoruz sizleri...

Artık hazırız!


s/y ŞAHBAZ

ŞAHBAZ: Yiğit, cesur, kahraman; beyaz Doğan Kuşu. Ayrıca Osmanlı Donanmasındaki gemilerden birinin adı!



25 Şubat 2010


Bunca zamandır neden yoktuk, niye sizleri bu kadar ihmal ettik?

Sevgili Kaptanlarım,
Denizciler,
Denizseverler,
Ve hatta Bizisevenler,

Uzak düştük hepinizden. Ne arayabildik, ne görüşebildik. Daldık yine hayat mücadelesine.

İstedik sizlerle hep bir arada olabilmeyi, denizci paylaşımları yapabilmeyi, birlikte gülmeyi, yemeyi-içmeyi.

Bu kış beceremedik! Üzgünüz... Ve hatta özür dileriz...

Ama güzel haberlerimiz var. İşte şimdi bunları anlatmak istiyorum: Bunca zamandır neden yoktuk, niye sizleri bu kadar ihmal ettik?

Tabi ki ilk önceliğimiz teknemiz oldu. Özendik, özeniyoruz. Allayıp, pulluyor, sizlere hazırlıyoruz.

Mucit Benhür iş başında:

-Tikten güzel bir pasarella yaptı. Kırmızı tekerlekler taktı. Hafif enlice, biraz da uzunca! Vallahi rahat girin çıkın diye :-))
-Yüksek iskelelerde sıkıntı çekmeyin diye dümen arkasına paslanmazdan bir nevi kaide yaptırdı.
-Sintine pompamız arızalı olduğundan, yenilendi, hatta otomat takıldı. Tahir Kaptan Abimiz ve güzel kızlarının hediyesidir, bir kere daha teşekkür ediyoruz.
-Masanın ayakları değişti, artık yatak olabiliyor.
-Tüm minderleri yenilendi, yüzleri değişti.
-Tüm heç ve lumbozların lastikleri silindi, vazelinlendi.
-Yelkenler bakımdan geldi, yerlerine takıldı.
-Çöp kutusu değişti, pratik ve kullanışlı hale getirildi.
-Havuzluk minderleri deniz temalı bir kumaşla kaplandı, aynı kumaştan masa örtüsü ve yastıklar yapıldı. Annemin hediyesidir, teşekkür ediyoruz. Yalız korkuyorum yakında dantel işlemeler de yollayacak diye!
-Battaniyeler, yastıklar havalandırıldı, evde yıkandı.
-Paslanmazlar parlatılmaya başlandı, henüz tamamlanamadı.
-Usturmaçalar asetonla temizlendi. Yalnız gözüme hiç hoş görünmüyorlar, önümüzdeki yıllarda yeni bir set alma taraftarıyım -tabi ganimet olarak denizden bulursak ne ala!
-Gövde ve bumba üzerindeki yapıştırmalar temizlendi, parlatıldı.
-Yeri olmasına rağmen serpintiliğimiz yoktu. Bir tekneden ödünç alındı, Ankara'da eşi yaptırıldı. Yalnız henüz brandasıyla ilgilenemedik, o da ya Fethiye ya da Marmaris'te yaptırılacak.
-Tüm mutfak malzemesi yıkandı, tabak takımları yenilendi.
-Su sızıntısı tespit ettiğimiz yerler yeniden silikonlandı.
-Kamara kapıları ile çekmecelere mıknatıs sistemi takıldı.

Peki daha neler yapılacak? Akü tasarrufu düşüncesiyle led araştırmasındayız. Siz uğraşmayın diye lastikli çarşaflar diktiriyoruz. Klozet kapakları yenileniyor, pompalar değişiyor. Redresörümüz arızalı, ya değişecek ya tamir edilecek. Rüzgar gülü yerinden oynamış, direğe çıkmak ve düzeltmek gerekiyor. Tuvaletlerin armatürlerinin ve mutfak bölümündeki halojen lambaların komple değişmesi lazım. Görüntü kirliliği yapıyorlar!

Bu yaptıklarımız ve yapacaklarımız fiziksel olanlar. Bir de evrak işimiz var. Almanya'dan beklediğimiz bayrak düşümü belgesinin faksı henüz geldi, orijinalini haftabaşı alabileceğiz. Vergi indiriminde süre uzatımı henüz gerçekleşmediğinden mecburen Amerikan bayrağına geçmemiz gerekiyor, eğer 30.000 Euro bağış yapacak biri çıkarsa anlı şanlı Türk bayrağını takabileceğiz! Amerikan bayrağına geçebilmemiz için de alavere dalavere üstadı Delaware'de şirket kurmamız gerekiyor. Görüşmeler başladı, evraklar bir bir yollanıyor. İnşallah önümüzdeki hafta içinde bitmiş olur. Tabi bir de sigorta konumuz var. Teklifleri almaya başladık. Son karar haftaya!

Tüm bunlarla uğraşırken bir de evlenmeye karar verdik.

Amaaan ne zor, ne stresli işlermiş. Aileleri mi mutlu edelim, sizleri mi, yoksa kendimizi mi bilemedik. Biz kaçmaya çalışdıkça bir bakıyoruz kovalayan sayısı artmış! E tabi bir de ev tutmak, içini dayayıp döşemek gerekiyormuş. Kimse böyle söylememişti...

Tekne, ev, gelinlik, davetiye, mobilya...

cep delik cepken delik
yen delik kaftan delik
don delik mintan delik
kevgir misin be kardeşlik

Bilmem anlatabiliyor muyum? Ooooof of...

19 Ocak 2010


Yeni Kıza Merhaba...

22 Aralık günü Fethiye’ye düştük yollara. Anouk kızı teslim etmeden önce birkaç gün baş başa kalalım, dinlenelim dedik.

Seyir için Fethiye Ece Saray’da teknesi olan Veli Abinin bazı eşyalarını almaya gitmiştik ki bir de baktık karşımızda satılık bir Bavaria 44.

Ah dedik, tam bizlik, 4 kabin, temizde bakılmış, ama nerdeee! Canım sormaya da para almıyorlar ya. 90.000 Euro, e oldu o zaman, Allah yeni sahibine bağışlasın.

Derken bir isim geçiyor, kimmiş nereliymiş, meğer bizim bir tanıdığımız olduğu ortaya çıkıyor. Hadi canım, diyoruz. İnanamıyoruz bir türlü.

“Sorsak, vade istesek, olmaz mı?”

Aradık, buluştuk, teklif ettik. Ama bizim aklımız hala Anouk’ta, bir ümit görüşmeyi bekliyoruz. Yol boyu 2 büyük palamut, hava sakin, biz düşünceli vardık Marmaris, Albatros Marina’ya. Vardık da kapı duvar, ayın 26’sı, günlerden Cumartesi. Bari balıkları yaptıralım,

“Aşçı da yok, gitti".
“E ne yapacağız?”
“Ben size bir balık köftesi yaparım, yanına da salata-patates” diyor bizim nöbetçi marinacı!

Bakıyoruz birbirimize, sallıyoruz kafamızı olur mukabilinden. Amaaaan bir köfte olmuş ki anlatamam. Hani Palamut da başka türlü yenmezmiş. Bir kere bereketliymiş, en az 5 adam doyuracak kadar köfte çıkmış. Yanına bol yeşillik, biraz da patates kızartması...

Tarifi alındı, pek yakında!

Oldu Pazartesi, ayın 28’i. Patron bizi beklememiş, dönmüş İstanbul’a. Fiyat 80.000 Avro peşin. Bizim teklifimiz ise zorlanacağımızı bilmemize rağmen 3 yıla dağıtmak. Bakım onlardan, teminat Anouk! Hakikaten paramız yok, evlenemiyoruz bile. Ama “zorlarız” dedik. İhsan Abi, “cevabı sizi arar söylerim ama bakım ve marina sizden olur” dedi ve biz kös kös önce Fethiye’ye, sonra İzmir’e geçtik.

Gergin bekleyişle saatleri geçiriyoruz. Ayın 30’u oldu, arayan soran yok. Vakit daralıyor. Biz aradık İhsan Abi’yi, duyduk karşı teklifi, “mümkün değil” dedik!

“Sağolun, bize kısmet değilmiş”. Çok üzüldük tabi. “Bizim abiye bir mail atayım” dedim.

“Abi, biz teknenizi gördük, beğendik, talip olmaya karar verdik” cümlesiyle pazarlığı başlattık. Daha da gergin bir bekleyiş başladı! 2 saat sonra telefonum çaldı. Benhür’e tutuşturdum!

“Yarın sabah Fethiye’deyiz”.

Peder Beyi de aldık yanımıza, yılbaşı günü sabah 5’te Fethiye’ye yola çıktık. Saat 11’de el sıkıştık, cüzi bir kaparo verdik, anahtarı aldık.


2009’u uğurladığımız gün, karanlıklar içerisinde bir ışık görüp ona doğru koştuk...


Fethiye'de bizim için kefil olan ağabeylerimize, ön ödeme yapıp peşinatı toparlamamıza yardımcı olan Kaptanlarımıza ve tabi son noktayı koyan babama sonsuz teşekkürler..

İnşallah kimselere mahcup olmadan altından kalkabiliriz. Borç yiğidin kamçısıdır! Daha çok çalışacağız... İsmi henüz belli olmayan kızımızın da Anouk gibi hepimize güzel seyirler, keyifli günler yaşatacağına inanıyoruz.

Desteklerinizi beklediğimizi anlamışsınızdır tahminimce :))

Sevgilerimizle...

Bavaria 44
Tekne Boyu: 13.95 Mt.
Tekne Eni: 4.25 Mt.
Tekne Derinlik: 1,65 Mt.
Tekne Yatak Sayısı: 8 (+yatak olan masa)
Tekne Kabin Sayısı: 3+1 (ranza)+1 (yatak olan masa)
Tekne Duş & Tuvalet: 2
Tekne Yakıt Kapasitesi: 210 Lt.
Tekne Su Kapasitesi: 360 Lt.
Tekne Markası ve Modeli: Bavaria 44
Tekne Üretim Yılı: 2004
Tekne Motoru (Marka ve Güç): Volvo D2-55
Yelken Tipi: Furling Genoa, Furling Main Sail